Ekonomi yalnızca rakamların ve tabloların dili değildir; aynı zamanda toplumun nabzını tutan, geçmişi analiz eden ve
geleceğe dair öngörüler sunan güçlü bir anlatım biçimidir. Bu anlayışla, yıllardır ekonomi yazarlığı yapıyor, gerek
Türkiye gerekse dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri analiz ederek okuyuculara sade, anlaşılır ve katmanlı
içerikler sunuyorum.
Eğitim Altyapım: Bilgiye Dayalı Bir Kalem
Bu yolculuğun temelini güçlü bir akademik altyapı oluşturuyor. Lisans eğitimimi İşletme alanında tamamladım. İş
dünyasının dinamiklerine hâkimiyetimi pekiştirmek adına, sonrasında MBA – Master of Business Administration
(İşletme Yüksek Lisansı) programını tamamladım. MBA, işletme yönetimi, finans, stratejik planlama ve liderlik gibi
alanlarda küresel düzeyde yöneticilik becerileri kazandıran bir yüksek lisans programıdır. Bu eğitim süreci, ekonomik
verileri yalnızca teknik değil, aynı zamanda stratejik ve yönetsel bir bakış açısıyla değerlendirme becerisi kazandırdı.
Bunlara ek olarak, uluslararası politik gelişmelerin ekonomiye olan etkilerini daha yakından analiz edebilmek amacıyla
Nişantaşı Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında ikinci bir yüksek lisans yaptım. Bu alan,
küresel düzenin siyasi arka planını ekonomik gelişmelerle birlikte okuma yeteneğimi daha da güçlendirdi.
Ekonomi Yazarlığı: Verilerle Anlatılan Hikâyeler
Ekonomi yazarlığımda, yalnızca güncel gelişmeleri aktarmakla kalmıyor; makroekonomik veriler ile bireylerin
yaşamları arasındaki ilişkiyi anlamlandırmaya çalışıyorum. Türkiye ekonomisinin kırılganlıklarını, küresel ekonomideki
trendleri ve politik kararların ekonomik yansımalarını yorumlarken, okuyucuya sadece bilgi değil, aynı zamanda
perspektif sunmayı hedefliyorum.
Yazılarımda, küresel enflasyon, merkez bankalarının faiz kararları, dış ticaret dengesi, büyüme rakamları, enerji
piyasaları gibi teknik konuları; sade, anlaşılır ve neden-sonuç ilişkileri içinde işliyorum. Aynı zamanda ekonomi-politik
bağlamda; jeopolitik krizlerin, seçimlerin ve küresel stratejilerin ekonomiye etkilerini de detaylandırıyorum.
İlham Aldığım Ekonomi Yazarları
Bu alanda ilerlerken yalnızca akademik bilgi değil, aynı zamanda güçlü kalemlerin yaklaşımlarından da ilham alıyorum.
Örneğin, Paul Krugman gibi Nobel ödüllü ekonomistlerin analiz derinliği, veriyi yorumlama becerisi ve sosyal etkileri
hesaba katma tarzı benim için önemli bir referans olmuştur. Krugman’ın “ekonomiyi sıradan insanın anlayabileceği
dilde anlatma” yaklaşımını kendi yazılarımda da benimsiyorum.
Adam Smith, David Ricardo, Karl Marx, John Maynard Keynes, Friedrich Hayek ve Milton Friedman gibi isimlerin
farklı disiplinlerden beslenen analizleri, ekonomi yazarlığında derinleşme yolunda yol gösterici oldu. Onların yaklaşımı,
yalnızca günceli yorumlamak değil, aynı zamanda okura kavramsal donanım kazandırma yönündedir. Ben de aynı
çizgide, okuyucuyu bilgisel anlamda besleyen ama teknik dili sadeleştiren bir anlatım tarzı benimsiyorum.
Bir Yazıdan Daha Fazlası: Ekonomiyi Anlamaya Davet
Yazdığım her ekonomi yazısı, yalnızca bir analiz değil, aynı zamanda bir davettir. Okuyucuyu; tüketici olarak değil,
düşünen, sorgulayan, gündemi bilinçli takip eden bireyler olmaya çağırırım. Çünkü ekonomi, sadece piyasaların değil;
aynı zamanda hayatın, adaletin ve kalkınmanın da konusudur.
Son Söz
Ekonomi yazarlığı benim için yalnızca bir meslek değil; sürekli öğrenmeyi, analiz etmeyi ve paylaşmayı içeren bir
yaşam biçimidir. Akademik birikimimi, küresel perspektifimi ve yerel duyarlılığımı birleştirerek, okuyucuya sadece
bilgi değil, aynı zamanda düşünce sunmayı hedefliyorum.